Bu Blogda Ara

10 Ekim 2010 Pazar

Başlangıç


Kara gözlerini açıp kocaman, bütün sevginle içimi ısıttığın ilk gün başladım seni sevmeye. Tüm düşlerimde sen vardın. Sen rüzgarın tenime çarpan ılık esintisiydin; sen kalemimin mürekkebiydin. Sen bende, sen düşlerimde, sen tüm güzelliklerde… Sen hep hayal dediğim tüm özlemlerimde… Sen gözlerimin görebileceği tüm kusurlu güzelliklerin içerisindeki tek kusursuzdun.

Hiç duymadın seninle konuşurken sesimin nasıl titrediğini. Şiirlerimin sözleriydi yüzümdeki hafif tebessüm; gözlerindeki ışıltı . O utangaç, o korkak kalbim ilk defa bu kadar hızlı çarptı. Kalbim döverken göğüs kafesimi, sözlerim boğazımda kaldı . Ne konuşabildim ne de yutkunabildim

Konu sen olunca, ne doğru kelimeleri bir araya getirmek ne de o kelimeleri ifade etmek kolay oluyor. Karşındayken utangaç yüreğim cümlelerimin dışarı çıkmasına izin vermiyor, soluğum kesiliyor; gözlerim doluyor.

Gündüz hayalimdesin, gece düşümde. Ellerim uzanmak ister ellerine. Kokun sarar dört bir yanımı. Yanımdayken dahi uzanamaz ellerim ellerine, dokunamam tenine, ellerime alamam saçlarını. Bakamam gözlerinin içine, dilimin ucundaki “seni seviyorum” çıkmaz.

Korkarım “hayır” dan. İzin veremem içimdeki umutların sönmesine. Çıkamam bu küçük hayal dünyamdan.

Seni ne kalbimle ne de aklımla seviyorum seni ruhumla seviyorum, bir gün kalp durur akıl unutur ama ruhum seninle sonsuza ulaşacaktır.

                                                                                                Özak Durmuş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder