Bu Blogda Ara

9 Ekim 2010 Cumartesi

ADIN FERMANIM


 (           )m,
              Seni görene kadar yaşadığım her şeyi unutturan; bir gülümseyişiyle güneşten önce günü doğuran; gözyaşı yağmurlarımdan sonra ortaya çıkan gökkuşağım. Üstüne beyaz en çok yakışan; bir gülüşüyle doğup bir gülüşünde öldüğüm tek aşkım; ilk aşkım, unutulmazımsın.
             İlk aşkım, döktüğüm gözyaşlarına rağmen dünyada en çok sevdiğim insan. Bana verdiği tüm acılara rağmen, yüreğimin üzerinden atamadığım büyük aşkın sahibi. Aşkım! … aşkın öylesine yoğun ki sana veremediğim bunca sevgi bedenime ağır geliyor artık, zorlukla nefes alıyorum. Bedenimdeki tüm güç ve arzu çekiliyor. Kendimi giderek daha aciz ve çaresiz hissediyorum. Beni bu hale soktuğun için senden nefret etmek istiyorum, beceremiyorum.  Artık sadece yazıyor ve ağlıyorum. Karşında hala dik durabilmek için bütün gücümü harcıyorum. Çok yorgunum ve üzgünüm. Gözyaşlarım bir ustura gibi geçiyor yüzümden, derin ve unutamayacağım izler bırakarak akıyor.
     Kör bir bıçak var bileklerimin üzerinde kesmez, kanatmaz ama acıtır. Aynı sen, bana seni hatırlatıyor. Aşkın öldürmez ama acıtır, çektiğim her acıda seni bana hatırlatır. Hem mutlu eder hem de ağlatır.
   Çok kez isyan ettim, neden dedim? Neden ben de  beni sevecek birine aşık olamadım. Keşke hiç tanımasaydım dedim seni, belki o zaman yüreğim daha katlanılabilir acılarla sınanırdı. Keşke hiç konuşmamış olsaydım seninle, en azından bu kadar kaptırmazdım belki sana kendimi. Keşke  bakmasaydım dedim gözlerine, belki o zaman karşında gururumu bu kadar ezdirmezdim.  Bütün  bu keşkelere rağmen, ben seni sevmeyi sevdim. Kurumuş dudaklarımda mühürlenmiş bir sözdü ismin. Seninle olmanın hayalini kurarak şiirler yazdım sana. Ben sevdim sen bilmedin, bekledim gelmedin, ölmeyi istedim onu bile beceremedim.
                                                                ÖZAK DURMUŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder