Bu Blogda Ara

10 Ekim 2010 Pazar

DÖRT MEVSİM AŞK

YAZ:

Bir yaz sabahı fark etmiştim hiçbir günde, güneşin böyle güzel doğmadığını. Önce bir meltem gibi tüm sıcaklığın ve mevsimin inadına beni de katıp gittin rüzgara. Suya hasret dudaklarıma dökülen soğuk su gibi aktı aşkın dudaklarımın arasından. Kavuran sıcaklarından kederin, sığındım gölgesine senin büyük sevginin.

SONBAHAR:

Acıma hoş geldin dercesine bütün ağaçlar yapraklarını sunuyordu ayaklarımın altına. Bir yağmur damlası gibi düştü gözyaşım sözlerime. Hüznümde ıslanan sözcüklerim aşka lanetler okudu. Ağladım kırık hayallerimin üzerinden geçerken. Kanayan topuklarıma aldırmaksızın, yürüdüm hüznün mevsiminden. Sonra güneş açtı, dağıttı üzerimdeki tüm kara bulutlarını ve yeşil cennetimin yolunu gösterdi; işte sevgilin orada diye.

KIŞ:

Soğuk bir günde üzerime örtülen ceket gibi sıkı sıkı sarıldım sana olan sevgime. Soğuktan donan ellerime sıcak bir nefes üfler gibi can verdin bana. Karın altında donarken uykuya dalmak kadar tatlıydı seni hissetmek. Ben donarak ölsemde senin verdiğin huzur tüm acılarımdan arındıyordu beni.

İLKBAHAR:

Yeşil gözlerinde beni gördüğün gün; yalnız bir ölümün kaderinden, hayat dolu ellerine uzandığım gün: Yalnızlığımın gecesinden, düşlerimin sabahına uyandım. Baharına özlem duyduğum aşkımın en güzel günü, sana sonsuz sevgimi sundum.
                                                                                                         Özak Durmuş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder